Etiket arşivi: Bitcoin yatırım

Bitcoin Görüşleri Değişiyor, Kurumsal Yatırımlar Artıyor, Bitcoin’i (BTC) Ne Bekliyor?

Bitcoin uzun zamandır dijital altın olarak nitelendiriliyordu. Ancak bu sene koronavirüsün de etkisiyle merkez bankalarının sürekli para basmaya başlaması ve bu politikanın devam ediyor olması bu anlatıyı güçlendirdi. Gelişmelerin etkisiyle Bitcoin fiyatı da merkez bankalarının ekonomi politikalarından payına düşeni aldı ve fiyat şu anda 2020 yılı başındaki fiyatın iki katının üzerinde bulunuyor.

Bunların yanı sıra birçok isim geçtiğimiz yıllarda Bitcoin’i eleştirmiş, yasaklanacağını söylemiş ve bir değerinin olmadığını dile getirmişti. BTC’nin yasaklanabileceğini düşünen ve sık sık BTC’yi eleştiren Ray Dalio da bunlardan biriydi. Ancak son açıklamalara bakılırsa Dalio fikrini değiştirmiş gibi görünüyor.

“Bitcoin Altının Alternatifi Olabilir”

Dünyanın en büyük hedge fonlarından Bridgewater Associates’in kurucusu ve milyarder yatırımcı Ray Dalio yaptığı son açıklamalarda, Bitcoin’in artık kendini “altın benzeri bir varlık alternatifi” olarak kanıtladığını ifade etti.

Dalio Bitcoin‘in, merkez bankası teşvik önlemleri tarafından daha da kötüye giden ABD servet eşitsizliği ile mücadeleye yardımcı olup olamayacağı ile ilgili bir soruya yanıt olarak sosyal haber sitesi Reddit’te, “Bitcoin ve diğer bazı dijital para birimlerinin son on yılda altın ve diğer sınırlı arza sahip varlıklara alternatif olarak kendilerini kanıtladıklarını düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.

Kurumsal Yatırımlar Artıyor

Önemli isimlerin Bitcoin ile ilgili görüşlerinin değiştirmesinin yanı sıra kurumsal yatırımların da 2020 yılında gözle görülür bir şekilde arttığı görülüyor. 2017 yılında yaşanan boğa koşusu ve sonrasında yapılan çoğu açıklamada kurumsal yatırımın kripto para ekosistemi için çok önemli olduğu ve benimsenmenin önündeki en büyük engel olduğu ifade ediliyordu.

Görünüşe göre artık bu engel kalkmaya başladı, çünkü her geçene gün yeni bir büyük yatırımcının ya da devasa şirketin Bitcoin yatırımı yaptığını görüyoruz.

MicroStrayegy’nin büyük hamlesinin ardından Bitcoin yatırımı yaptığını ve 100 milyon dolarlık BTC aldığını açıklayan şirket Massachusetts Mutual Life Insurance (MassMutual) oldu.

Bunlar Bitcoin İçin Ne Anlama Geliyor?

Uzman isimlere göre 2017 yılındaki fiyat artışları ile günümüzdeki fiyat artışlarının arasındaki en büyük fark bu artışları yönlendiren kesimden kaynaklanıyor. 2017 yılındaki ralli bireysel yatırımcılar tarafından kontrol edilmiştir. Günümüzdeki rallini ise kurumsal katılımlar tarafından yönlendirildiği düşünülüyor.

Dolayısıyla 2017 yılında daha küçük meblağlar ralliyi yönlendirmişti, bu sefer milyon dolarların rallinin başında olduğu ifade ediliyor. Bu sebeple Bitcoin’in fiyat artışının bu sefer çok daha büyük olacağı düşünülüyor. Hatta bazı isimler 2021 yılı bitmeden Bitcoin’in 200.000 doları görebileceğini düşünüyor.

Koronavirüs Sağlıkla Birlikte Ekonomideki Eksikleri de Göz Önüne Serdi!

İlk olarak Aralık 2019’da Çin’in Wuhan kentinde görülen ve sonrasında dalga dalga tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs ya da diğer adıyla COVID-19 salgını insanların sağlıklarıyla beraber ekonomiyi de etkilemeye devam ediyor. Ülkemizde dahil olmak üzere dünyanın birçok yerinde küçük işletmeler ya kapanma ya da çalışanlarını işten çıkarma kararları alırken büyük ve kurumsal firmalar ya çeşitli önlemlerle çalışanlarının ofislerde çalışmaya devam etmesini istiyor ya da evden çalışma yöntemine geçiş yapıyor.

Öte yandan salgının ortaya çıktığı yer olan Çin’de yalnızca koronavirüs sebebiyle 3 milyondan fazla kişinin işsiz kaldığı belirtiliyor. Kapanan şirketler, ülkeden çekilmeyi tercih eden firmalar, mecburen kepenk indiren küçük işletmeler ve dolayısıyla buralarda çalışan ama şu anda işsiz olan binlerce insan…

Dünya genelindeki çoğu hükümet de gelecekte bunları yaşayacaklarının bilincindeler. Dolayısıyla konuya teşhis aşamasında müdahale etmek için çeşitli ekonomik teşvikler uyguluyor ve tedbirler alıyorlar. Peki, bunu sadece vatandaşlarını düşündükleri için, insanlar parasız kalmasın diye mi yapıyorlar? Yoksa asıl önemli olan hükümetin kendisi ve ülkede faaliyet gösteren “olmazsa olmaz” büyük şirketler mi?

Alınan Ekonomik Önlemler

Öncelikle Amerika’ya değinmek istiyorum. Amerika zaten çok uzun zamandır Fed’in para basması ve sürekli uygulanan, en sonunda da sıfıra kadar düşüren faiz oranları gibi çeşitli tedbirler alıyor. Ekonomistler sürekli, yapılan bu hareketlerin yakın gelecekte paranın değerini düşüreceğini, alım gücünün de paralel şekilde düşeceğini ve bunun da enflasyonu arttıracağını defalarca dile getirdi. Zaten Amerika’nın adımlarının bu şekilde analiz edilmesi çok zor değil. Ekonomiyi takip eden herkes bu çıkarımları yapabilir.

Bunun yanında Amerika, koronavirüs sebebiyle de ek birçok adım atacağını açıkladı. Bunların başında gelen ve en çok dikkat çeken de vatandaşlara karşılıksız olarak dağıtılacak olan 1.000 dolardı. Şu anlattığım birkaç cümleden kolaylıkla “ABD paraları bastı, şimdi de vatandaşa dağıtıyor” gibi bir çıkarım yapılabilir. Ancak durum tabii ki böyle değil. Benim aklıma aslında “Amerika bunu karşılığında vatandaştan ne isteyecek?” sorusu geliyor. Ayrıca Amerika tabii ki temel taşı olan şirketleri unutmuyor ve onlara da 500 milyar dolarlık vergi indirimi gibi önlemler sunuyor. Ancak ABD’nin attığı adımların yalnızca Amerikalıları etkilemediğini, dolar bir rezerv para birimi ve küresel bir döviz olarak görüldüğü için tüm dünyada bu adımların izlerini göreceğimizi belirtmek isterim… Bu noktada da devreye girecek varlık: Bitcoin!

Amerika’nın yanı sıra koronavirüsün son günlerdeki merkez üssü halini alan Avrupa da ABD ile benzer adımlar atıyor. Yeri gelmişken Avrupa ülkelerinin ekonomik teşvik ve önlemler için ayrıldığı paketlerin büyüklüklerine bir göz atalım:

  • Fransa: 345 milyar euro
  • Almanya: 550 milyar euro
  • İngiltere: 350 milyar sterlin
  • İspanya: 100 milyar euro
  • İsveç: 31 milyar euro
  • İtalya: 25 milyar euro

Amerika ve Avrupa’nın yanı sıra ülkemizde de dün yapılan açıklamalarla çeşitli ekonomik önlemler alındı. Ancak Türkiye’nin adımları daha akla yatkın ve ileride zararları olsa bile daha az hasar bırakacak önlemler gibi görünüyor. Ülkemizde koronavirüs kapsamında alınan ekonomik önlemler arasında; iç havayolu taşımacılığında 3 ay süreyle KDV oranın yüzde 18’den yüzde 1’e indirilmesi, konaklama vergisinin Kasım ayına kadar uygulanmaması, vatandaşlar için uygun ve avantajlı şartlarda sosyal amaçlı kredi paketlerinin devreye alınmasının teşvik edilmesi, asgari ücret desteğinin devam etmesi, mevzuattaki esnek ve uzaktan çalışma modellerinin daha etkin hale getirilmesi ve en düşük emekli maaşının 1.500 TL’ye yükseltilmesi gibi adımlar bulunuyor.

Bitcoin’in Konuyla İlgisi

Aslında koronavirüs şu anda dünya üzerindeki pek çok aksaklığı ortaya koydu. Sağlık sistemlerindeki yetersizlikler, hükümetlerin şeffaf olamaması, ekonomideki çatlaklar, geleneksel finansal sistemin çökmekte oldu ve teknolojiye ayak uydurmanın önemi gibi birçok madde gün yüzüne çıkmış oldu.

Her ne kadar önceden de bunlardan bahsedilse ve gelecekte başımıza çok iş açacağı belirtilse de etkileri görülmediği için “bana dokunmayan yılan bin yaşasın” mantığıyla kimsenin sesi çıkmıyordu. Ama o “bin yaşayan yılan” maalesef hem sağlığa hem ekonomiye dokundu.

Öncelikle Bitcoin zaten yaşanan bir finansal kriz sonucunda ortaya çıkmıştı ve bir sonraki finansal krizde deflasyonist bir varlık olarak işlem görmeyi amaçlıyordu. Bitcoin’in küresel piyasalar ve altınla hareket etmesi, aslında tüm Bitcoin anlatısının “balon” olduğu şeklinde yorumlandı. Çünkü, “Bitcoin nasıl böyle düşer, nasıl bize kaybettirir, o zaman kötü bir şey Bitcoin” diye düşündü insanlar. Ama aslında olan çok basitti: Salgın sebebiyle paniğe kapılan hem bireyler hem kurumlar ellerindeki tüm varlıkları nakde çevirmeye başladı. Sonuçta zaman, yatırım zamanı değil, kendini koruma zamanıydı. Dolayısıyla elinde Bitcoin olan kişiler de, altınları satanlar ve hisse senetlerini elden çıkaranlar gibi Bitcoin’lerini ve diğer kripto para yatırımlarını nakde çevirdi.

Aslında bu durum Bitcoin yatırımcılarının da normal yatırımcılar gibi hareket ettiğini ve Bitcoin’in de aslında anında nakde çevrilebilecek bir varlık olduğunu kanıtladı. Yani insanların korktuğu gibi ne Bitcoin “büyülü bir varlık” ne de Bitcoin yatırımcıları “üstün yeteneklere” sahip…

İkinci olarak bu kriz dönemi sona erdikten sonra, ülkeler harcadıkları paraları geri kazanmak isteyecek. Bu durumda yine merkez bankaları, vergi daireleri ve büyük şirketler devreye girecek. Ancak bunun halka yansıması muhtemelen negatif olacak.

Ama kendi paranızın kontrolünün kendi elinizde olduğunu düşünün… Bu durumda hükümet yapması gerekeni yaptığı için sizden ekstra bir talepte bulunamaz ya da sizi bunu yapmaya zorlayamaz…

Üçüncüsü ise Bitcoin ödemelerinin yaygınlaşmış olduğunu, marketten ekmeğinizi, cafeden kahvenizi ya da mağazadan kazağınızı BTC ile ödediğini düşünelim. Bu durumda normal para ve kredi kartlarında olandan çok daha az bir şekilde insanla temas ederek alışverişinizi gerçekleştirebilirsiniz. Çünkü Bitcoin ile harcama yapmak için hiçbir fiziksel temasa ihtiyacınız yok.

Dolayısıyla tüm bunlara bakıldığında, Bitcoin hem ekonomide hem de salgın döneminde temastan kaçınmada iyi bir yöntem gibi görünüyor. Belki de bir krizin fitilini ateşleyen ve aslında var olanı gözler önüne seren koronavirüs salgını, Bitcoin’in kendini kanıtlaması için bir fırsat olabilir…

Erkan Öz: “2019 Yılının En Çok Kazandıran Yatırım Aracı Bitcoin!”

Ünlü New York Times Gazetesinin teknoloji muhabirlerinden Nathaniel Popper, 28 Ocak’ta ”Bitcoin Has Lost Steam. But Criminals Still Love It” yani “Bitcoin’in Havası Söndü ama Suçlular Onu Hala Seviyor” başlıklı bir yazı yayınladı.

Yine meşhur The Wall Street Journal gazetesinde İngilizce muhabirlik ve Türkçe Forex Haberleri masası kuruculuğu ve şefliği yapmış bir kardeşiniz olarak, Nathaniel efendiye müsadenizle söz konusu yazısı ile ilgili biraz gazetecilik dersi vereceğim. Çünkü ciddi ihtiyacı var.

2019 Yılının En Çok Kazandıran Yatırım Aracı Bitcoin

Bitcoin 2019 yılında en çok kazandıran yatırım aracıydı. Coindesk’ten Omkar Godbole’un 20 Aralık 2019 tarihli haberine göre geçen yıl altın %15 ve SP500 Borsa endeksi %28 artış gösterirken Bitcoin yatırımcısına %93 kazandırdı. Bitcoin sahipleri sadece 2020’nin ilk 15 günde %22 kar elde etti. Bu nasıl “Havası Sönme”?

Bitcoin tarihi hakkında kitap yazmış olan Nathaniel efendinin Bitcoin fiyatındaki döngüleri bilmemesi imkansız. 2017 sonu zirvesinden düşüşü kastediyorsa bunu belirtmesi gerekirdi. Başlık sanki bugün Bitcoin değer kaybediyormuş gibi anlaşılıyor.

On yıllık tarihinde 5 cent’ten 9000 $’a gelen Bitcoin, yatırımcısına 180 bin kattan fazla kar ettirdi. Oysa Amerikan Doları 1913’te ABD Merkez Bankası Fed kurulduğundan beri satın alma gücünün %90’ından fazlasını kaybetti. Nathaniel ya ekonomi gazetecisi olmadığı için ya da Bitcoin’e karşı art niyetli yaklaşımı nedeniyle bu gerçekleri görmezden gelmiş.

Haberin kendisi başlıktan da fecaat. Nathaniel, Chainalysis’in son yayınladığı verilere dayanarak, Bitcoin ekonomisinin diğer alanları küçülürken suç alanında kullanımın arttığını iddia etmiş ve başlıkta da yansıttığı gibi adeta Bitcoin’in her alanda bittiğini sadece suçlular tarafından kullanıldığını ima etmiş. Bunun aksini iddia edenleri de kendince Bitcoin’in ‘aficionados’u yani bir çeşit “donanımlı fanatikler”i olmakla adeta suçlamış.

Taraflı yorum, suçlayıcı dil vs bunları haydi görmezden gelelim. Haberde yapılan en büyük hata, karşılaştırmalarda sadece çok küçük bir zaman diliminin esas alınması. Twitter sayfası arka planındaki dolar resmi ile gayet sağlam bir dolar ’aficionados’u olarak değerlendirebileceğimiz Nathaniel, Bitcoin’in suç alanında kullanımı ile başka alanlardaki kullanımını güya karşılaştırmış ve buradan Bitcoin’in suçlular tarafından çok sevildiği sonucuna ulaşmış. Ama nedense Nathaniel zaten eksik olan bu karşılaştırmalarda bile sadece 2018-2019 dönemini baz almış.

Darknet’te Bitcoin Kullanımı

Chainalysis verilerine göre yasa dışı internet ya da Dark Net’te Bitcoin kullanımı 2015’te yaklaşık 150 milyon $’dan 2019 sonunda 600 milyon $’a ulaşmış. Yani 4 kat artış göstermiş. Nathaniel’in odaklandığı 2018-2019 döneminde ise artış aslında sadece 2,4 kat.

Nathaniel bu artışı borsalara gönderilip alınan Bitcoin değeri ile karşılaştırmış. Ve 2017 sonu zirvesinden sonra yaşanan bir miktar gerilemeyi (ki o da sonradan tersine artışa dönmüş) Bitcoin’e spekülatif ilginin düştüğü şeklinde yorumlamış. Oysa neden karşılaştırma için dar bir zaman kesitini alalım ki? Gazetenin kendi yayınladığı grafikte bile aynı 2015-2019 döneminde borsalara gönderilip alınan Bitcoin’in yaklaşık 5 milyar $’dan 60 milyar $’a yükseldiği yani 12 kat arttığı görülüyor.

Online Alışverişlerde Bitcoin Kullanımı

Yine 2015-2019 döneminde Bitcoin’in online alışverişlerde kullanımı 50 milyon $’dan 800 milyon $’a çıkmış. Artış 16 kat! Nathaniel efendi gazeteye kendi koyduğu grafiklerdeki aleni gerçekleri bile görmezden gelmiş. Yalnızca 2017 zirvesinden sonra borsa spekülasyonu ve online alışverişlerde yaşanan düşüşe rağmen suç alanında kullanımın artmaya devam etmesine tutunmuş ve sadece buradan yola çıkarak Bitcoin’in tüm diğer alanlarda gerilediğini, sadece suç alanında ilerlediğini iddia etmiş.

Bu arada Nathaniel, Bitcoin’in en büyük kullanım alanını da gözardı etmeyi ihmal etmemiş. Değer saklama alanı. Bitcoin’in en büyük kullanım sahası bir yerden başka bir yere hareket etmek değil, sadece durmak. Digital Assets Data’nın Ocak ayının ilk günlerinde yayınladığı verilere göre, 99,5 milyar $ değerinde 10,7 milyon Bitcoin, %93 fiyat artışına rağmen geçen yıl boyunca hiç hareket etmedi. Bu miktar, dolaşımdaki 18.1 milyon Bitcoin’in yaklaşık %60’ını temsil ediyor. Bu Bitcoin’lerin sahipleri fiyatın daha da artacağını düşündükleri için hareket etmiyorlar. Bitcoin’i değer saklama aracı olarak kullanmaya devam ediyorlar.

Bitcoin Piyasa Değeri

Bitcoin’in aynı zaman diliminde değer saklama performansına da göz atalım: Coinmarketcap verilerine göre 2015-2020 döneminde Bitcoin piyasa değeri 3,62 milyar $’dan 169 milyar $’a yükseldi. Bir başka deyişle yaklaşık 46 kat arttı. Yine içinde herhangi bir bakiye bulunan cüzdan sayısı Coinmetrics’in verilerine göre 2015’te yaklaşık 4 milyon’dan Aralık 2019 başında 28,39 milyona çıktı. Artış 7 kat.

Yani büyük gazetecilik başarısıyla dört kat artan “suç alanında kullanım”, nasıl oluyorsa 12 kat artan borsa spekülasyonu, 16 kat artan online alışverişler ve ‘7 ve 46’ kat artan değer saklama alanı performanslarının önüne geçmiş.

Tabii Nathaniel gibi büyük bir gazeteciden, Hashrate’in 2020 başında tarihi yüksek seviyelere ulaştığını ve hala artmaya devam ettiğini yazmasını da bekleyemeyiz. O tip bilgileri arayıp kendimiz bulacağız.

Bitcoin’in bugünkü piyasa değeri 169 milyar $. Dark Net’te kullanımı 600 milyon $. Demek ki suç için kullanılan Bitcoin’lerin değeri, toplamın sadece %0,35’i. Yüzde 1 bile değil el insaf. Bu veriler ışığında “Bitcoin bitti onu sadece suçlular seviyor” gibi bir haber yapmak tam bir habercilik cinayetidir.

Bitcoin Yasa Dışı İşlerde Kullanışsız Bir Araç

Bitcoin genel inanışın aksine özellikle büyük hacimli para transferi gerektiren suçlarda kullanışsız bir araçtır. Çünkü blokzincir teknolojisi gereği Bitcoin ağındaki kayıtlar şeffaftır, değiştirilemez ve herkesin görmesine açıktır. Sadece istemiyorsanız kimliğinizi açıklamazsınız. Ama güvenlik güçleri başka yöntemlerle kimliğini açıklamayan kullanıcıları da tespit edebilir. Bu da elbette suçlular için büyük risk oluşturur. Zaten Nathaniel bile yazısında polisin bu görüşte olduğunu ifade ediyor.

Bitcoin Takip edilebildiği için Dark Nette kullanılan Bitcoin miktarını tam olarak biliyoruz. Oysa örneğin yoğun biçimde dolar euro gibi fiat paralarla gerçekleştirilen kara para aklama hakkında elimizde sadece Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisinin bir oransal tahmini var. Buna göre dünyada aklanan kara para miktarı küresel üretimin %2’si ila %5’i arasında. Bu iki oran arasında 100 milyarlarca $ var. Bu durumdan bile suçluların hangi aracı tercih edeceği aslında belli değil mi?

Bitcoin’in özellikle siber ortamda suç işlemeyi kolaylaştırdığı açıktır. Bu da gayet doğaldır çünkü Bitcoin çok işe yarayan, güçlü bir araçtır. Herkes gibi suçlular da onu kullanır.

Asıl Niyet Nedir?

Örneğin hızlı otomobiller de banka soymayı kolaylaştırır. Bunun için hızlı otomobilleri suçlayabilir miyiz? Ya da geçen yıl JP Morgan’a ait bir gemide 1 milyar $ değerinde kokain yakalandı. Şimdi bu olay için gemileri ya da JP Morgan’ı kötüleyebilir miyiz? Suçlular gemilere ya da JP Morgan‘a bayılıyor diye başlık atabilir miyiz?

Elbette Bitcoin’i sadece suçluların kullandığı argümanının arkasında aslında Bitcoin’in yasaklanması için bahane üretme arayışı yatıyor. Bromium’un yaptığı bir araştırmaya göre Amerika’da sosyal medya aracılığı ile işlenen siber suçlarda 2015-2017 döneminde 300 kat artış yaşanmış. Sosyal medyanın da tıpkı Bitcoin gibi çok kullanışlı bir araç olması nedeni ile siber suç işlemeyi çok kolaylaştırdığı ortada. Peki şimdi hızlı otomobilleri, gemileri, bankaları ya da sosyal medyayı suç işlemeyi kolaylaştırıyorlar diye yasaklayalım mı?

Ama yukarıdaki veriler ışığında Bitcoin sadece suç için kullanılıyor demek art niyettir. Bu art niyetin arkasında da aslında dünyadaki suçların ve kötülüklerin çoğunun arkasında olan mevcut sınırsız fiat-dolar para sistemini koruma güdüsü vardır.

Bu hastalıklı ‘gazetecilik’ anlayışı sadece bir gazeteye ya da onun bir muhabirine ait olsaydı keşke. 1 Temmuz 2019 tarihli Olga Kharif imzalı Bloomberg haberinin başlığı “Bitcoin Criminals Set to Spend $1 Billion on Dark Web This Year” yani “Bitcoin suçluları Dark Nette Bu yıl 1 milyar $ harcamaya hazırlanıyor”. Herhangi bir suç için dolar ya da euro kullanıldığında da böyle başlık atıyor musunuz? Örneğin “Dolar Suçluları Danske Bank Aracılığıyla 220 milyar Dolar Akladı” diye başlık olur mu?

İşte mevcut dolar sistemini savunacağız diye eski tip medyada gazeteciliğin düşürüldüğü haller… Yorumu siz değerli okurlarımıza bırakıyoruz…

CoinDesk analistleri, Bitcoin’in meşhur Wall Street piyasa döngüsü grafiğini inceledi

Finansal piyasalarda yatırım, duygusal bir roller-coaster olabilir ve Bitcoin piyasası bir istisna değil.

Yatırım söz konusu olduğunda insan duyguları iki aşırı uç arasında salınmaya eğilimli olur – korku ve açgözlülük – ve ikisi arasındaki sabit dengeleme eylemi, piyasa duygularının bir döngüsünü oluşturur.

Yıllar boyunca trader’lar ve yatırımcılar Wall Street Cheat Sheet olarak bilinen bir grafik yardımı ile piyasa duyguları döngüsünü incelediler.

Yukarıda görüldüğü gibi piyasa döngüsünün tepesindeki ‘euphoria’maksimum finansal risk noktası.

Bu yatırımcıların hiçbir şeyin yanlış gitmediğini düşündüğü ve kendi kendini besleme döngüsünün kurulduğu zamandır. Daha fazla yatırımcı piyasaya müthiş getiriler için girer, bu da fiyatta bir artışa yol açar ve değerlemeler baş döndürücü zirvelere ulaşır.

CoinDesk analistleri Sebastian Sinclair, Sam Ouimet ve Omkar Godbole, Bitcoin’in bu döngü üzerinde nerede olduğunu incelediler.

Analistler, Bitcoin‘in 20,000 dolardan bu yana ‘complacency’, ‘anxiety’ ve ‘denial’ aşamalarından geçtiğini ifade ettiler. Daha sonra Bitcoin’in 14 Kasım’da 6,000 doların altına düşmesiyle ‘panic’ aşamasının devreye girdiğini ve yatırımcıların görünürde fiyat zemini olmamasıyla birlikte çıkış yaptığını belirttiler.

Devamında analistlerin görüşleri şöyleydi:

“O zamandan bu yana Bitcoin’in fiyatı 6,000 dolardan yaklaşık yüzde 50 düştü. Daha da önemlisi, işlem hacimleri Kasım ayında aylık bazda yüzde 30’dan fazla arttı. Bu yüksek hacimli satış, muhtemelen zayıf ellerin piyasadan ayrıldığını gösteriyor.”

Sırada ne var?

Analistler, Bitcoin’in ‘capitulation’ aşamasına yakın olduğunu fakat tam olarak orada bulunmadığını ve sırada bu aşamanın yer aldığını öne sürüyorlar.

Analistler, ortak yorumlarında son olarak şöyle diyorlar:

“Halk piyasaya ilişkin tüm umutlarını yitirdiğinde piyasa sessizce yukarı doğru harekete başlar. Bu aşamada yatırımcılar buradan çıkacak herhangi bir rallinin sürdürülebilir olacağına inanmayacakları derecede duygusal olarak hırpalanmış olurlar. Her ne kadar kavramak zor olsa da son derece feci görünen bu nokta maksimum finansal fırsat ve minimum risk noktası gibi görülebilir. Artık tüm satıcıların piyasadan çıkış yapmasıyla birlikte taban fiyatlardan nihayetinde bir sonraki piyasa döngüsünün başlangıcı için enerji sağlayacak olan birikim başlayabilir. Milyarder yatırımcı Warren Buffett’ın söylediği gibi: Başkaları açgözlü olduğunda kork ve geride dur, başkaları korktuğunda açgözlü ol.”


Kaynak: CoinDesk

Kripto Paralara Nasıl Yatırım Yapılır ve Kazanç Sağlanır?

Bitcoin savunucusu ve Bitcoin Vakfı’nın eski başkan yardımcısı Charlie Shrem, öngörülemeyen kripto para piyasasında nasıl yatırım yapılması gerektiği ve nasıl kazanç sağlanabileceğiyle ilgili görüşlerini paylaştı.

Kripto paraların büyük bir çoğunluğu şu sıralar tüm zamanların en büyük düşüşünü yaşıyor. Yaklaşık olarak % 60 ila %90 arasında aşağı yönlü bir hareketle karşı karşıya olan kripto paralar şu anda çok düşük ücretlere satın alınabiliyor. Ancak bu durum bazı kişilerin henüz olgunlaşmamış kripto para piyasasına yatırım yapmasını engelliyor.

Hepimizin bildiği gibi kripto para piyasası hem çok volatil hem de genel itibariyle tahmin edilemez. Dolayısıyla Bitcoin Vakfı eski başkan yardımcısı ve büyük Bitcoin savunucusu Charlie Shrem’e göre, yatırım yapacaklar piyasa hakkında detaylı bilgi sahibi olmalı ve ona göre yatırım yapmalı.

Geçtiğimiz günlerde San Francisco’da düzenlenen MoneyShow Konferansı’na konuşmacı olarak katılan Shrem, kripto para piyasasında yatırım yapacaklar kişilerle bazı kilit noktaları paylaştı:

En iyi 10 yada 20 kripto parayı izlemeye almalı, onlarla ilgili bilgi edinmeli ve sonrasında yatırım yapmalısınız.

İlk on kripto paraya baktığımızda en başından beri Bitcoin’in açık ara önde olduğunu görüyoruz. Bu konuyla ilgili Ağustos başında ABD Ulusal Ekonomik Araştırma Bürosu (ABER) tarafından yayımlanan ve Yale Üniversitesi profesörü Aleh Tsyvinski tarafından hazırlanan bir çalışmada şu ifadelere yer verildi:

Yatırımcılar Bitcoin’in tarihsel performansının yalnızca yarısı kadar 

Bu açıklamanın yanı sıra kurumsal yatırımcılar arasında da Bitcoin’i “değerli bir yatırım fırsatı”olarak görenlerin sayısı günden güne artıyor.

Ayı ve boğa piyasaları arasında bir döngü var

Yatırımcılar Bitcoin’in tarihsel performansının yalnızca yarısı kadar ilerleyeceğini düşünseler bile portföylerinin yaklaşık %3,1’ini Bitcoin’e ayırmalı…

İlk on kripto para sıralamasında aşağı doğru indikçe Ethereum, Ripple, EOS, Stellar, Cardano, IOTA, Tron gibi kripto paraları görüyoruz. Tüm bu kripto paraların hem değerleriyle hem de kurdukları ortaklıklarla güçlü bir duruş sergilediklerini söylemek yanlış olmaz.

Yahhoo Finance’e göre Shrem tavsiyelerine şunları ekliyor:

Yatırım yapacağınız kripto parayı en az beş yıl elinizde tutun. Kendi kendinize ‘Bu parayı kilitleyeceğim ve beş yıl boyunca kilitli kalacak.’ diyebilirsiniz. Ayı ve boğa piyasalarının genellikle iki yıllık döngüleri vardır. Yani yatırımız muhtemelen beş yıl içerisinde size büyük kazanç getirecektir.

Piyasa uzmanlarının çoğunluğu 2020 yılında kripto paralara büyük boğaların geleceğine ve piyasanın her zaman olduğu gibi Bitcoin’i takip edeceğine inanıyor. Ayrıca yine uzmanlara göre, Bitcoin ve diğer tüm altcoin’lerin yaşadığı düşüş yatırımcılar için büyük bir satın alım fırsatı yaratıyor.


Kaynak: Coingape