Etiket arşivi: ETHEREUM

Kripto Para Piyasaları Küçük Bir Düzeltme Hareketi Yaşıyor

Geçtiğimiz gün piyasalar neredeyse bütün kripto paraların fiyatlarının düşmesine neden olan küçük bir düzeltme hareketi yaşadı..

Bitcoin ve Ethereum gibi piyasa değeri daha büyük olan kripto paralar küçük bir aralıkta değer kaybederken, ripple ve cardano yaklaşık %10 değer kaybetti. Geçtiğimiz hafta gerçekleşen büyük düzeltme hareketinden sonra Ripple’ın piyasa değeri, yeniden 80 milyar doların üzerine çıkmaya çalışıyor.

En iyi zamanlarında ripple’ın piyasa değeri neredeyse 150 milyar dolara ulaşmış ve şimdiki ikinci değerli kripto para ethereum’u tahtından etmeyi başarmıştı. Ancak büyük çapta gerçekleşen düzeltme hareketinden sonra Ripple, tüm hafta boyunca değer kaybetti.

Ocak ayının üçünde 32 milyar dolarlık piyasa değerine ulaşarak zirve yapan kripto para cardano geçtiğimiz hafta boyunca 20 milyar dolara ulaşamadı ve Bitcoin Cash’in piyasa değerinin yarısına dahi erişemedi.

Birçok piyasa analisti yaşanan bu küçük düzeltme hareketini, Güney Kore kripto para piyasasına ve bu piyasalardaki büyük kripto para borsalarının, yabancı yatırımcıların kripto para işlemlerini yasaklamasına bağladı.

Bilindiği üzere Güney Kore’nin en büyük üçüncü borsası Korbit, kullanıcılarına yabancı yatırımcıların yerel kripto para borsalarında Kore wonuyla işlem yapamayacağını duyurmuştu. Borsa bu duyuruya gerekçe olarak hükümetin yeni bir kara para aklamayı önleme sistemini, Ocak ayının sonunda kadar entegre edeceği gerçeğini göstermişti.

Güney Kore hükümeti tarafından uygulanan ve yabancıların yerel kripto para borsalarındaki işlem gerçekleştirme imkanlarını ellerinden alan yasaklamanın, küresel kripto para borsalarına muhtemel etkilerini ölçmek oldukça zor olacaktır. Ayrıca Güney Kore kripto para piyasasındaki yatırımcıların çoğunun ülkenin vatandaşı olduğu biliniyor.

Dolayısıyla Güney Kore’deki yerel borsalarındaki bu yasaklamanın “tek başına” küresel kripto para piyasalarında düzeltme hareketinin gerçekleşmesine sebep olması muhtemel görünüyor. Hükümetin yabancılarla ilgili aldığı bu kararı 14 Aralık tarihinde duyurmuş olması bu ifadeyi destekler nitelikte. Öte yandan yaklaşan Çin yeni yılı hem Çin’de hem de Güney Kore’de kutlandığından bölgede finansal bir hareketlilik gerçekleşebilir. Bunun kripto para borsalarını ne denli etkileyeceğine hep birlikte şahit olacağız.

YAZAN : Ömer Uçar ( coin-turk )

Blockchain teknolojisinde limit nerede?

Teknik olarak, blockchain bir kayıt defterinden fazlası değil; ama bir yandan da yapısı ve beraberinde getirdiği sayısız olanakla devrim niteliğinde teknolojik bir felsefe. Blockchain teknolojisinin sadece para transferlerinde değilgüven gerektiren her alanda kullanılabilir olması, sınırsız uygulama alanları yaratıyor. Ancak bu uygulama alanlarını fark edebilmek ve kendi hayatımıza uygulayabilmek için öncelikle blockchain teknolojisinin nasıl işlediğini anlamamız gerekiyor.

En temelinde, söylediğimiz gibi blockchain aslında bir kayıt defteri veya muhasebe defteri. Bankaların sizin adınıza tuttuğu kayıttan hiçbir farkı yok. Hesaba giren ve çıkan miktarlar sonunda, kalan bakiyenin tutulduğu bir defter. Günümüzde bankalar kendi kayıt defterlerini düzgün ve güvenli bir şekilde tutmak için hizmet veriyorlar, bu hizmetin karşılığında da bir ücret alıyorlar.

Private Key, Public Key

Blockchainde bu defter herkese açık ve minerlar (madenci) tarafından işleniyor, güvenliği sağlanıyor ve ücretleri de madenciler alıyor. Ancak blok zincirinde fark, güvenlik kriptografik olarak işlenen algoritmalar ile sağlanıyor. Bir kişi, başka bir kişinin varlıklarına erişemez-bankacılık sisteminde bu güvenliği banka sağlamak zorunda- bunu için o varlığa atanmış bir “Private Key” bir de “Public key” mevcut. Public key, e-posta adresi gibi işlev görüyor. Private Key ise o varlığın size ait olduğunun ve sizden başkasının erişimi olamayacağının kanıtı. Bu sebeple, kripto borsalarındaki varlıklarınız aslında sizin değildir. IOU (ı owe you) olarak adlandırılırlar. Kripto ekosisteminde private keyine sahip olmadığınız varlıkların hiçbiri sizin değildir.

Dijital varlığın korunması konusunda blockchain teknolojisinin avantajları

Bu private keylerin kullanımı ve blockchain tarafında güvenliğinin ve orijinalliğinin onaylanması sadece para transferinde değil, telif haklarından tedarik zinciri yönetimine, fikri mülkiyetten uluslararası sözleşmelere kadar birçok dijital güvenlik gerektiren alanda kullanılabilir olmasını sağlıyor. Örnek vermek gerekirse dijital ortamda en büyük sahtecilik; dijital varlığın kopyalanabilir olmasından kaynaklanıyor. Sahteciliği en basit örneği ile mp3 kopyalamayı gösterebiliriz.

Blockchain, üçüncü kişiyi aradan çıkarttığı için, kişisel verilerin güvenlik adına, başka insanların eline geçmesini de engelliyor. Sistem; bu güvenli dijital ortamla fiziksel ortamı birbirine bağlayabilmek için de COIN-TOKEN kullanıyor. Bitcoin blockchain için bitcoin, ethereum blockchain için ether vb. bütün blok zincirleri temelde bu prensiple işliyorlar.

Sağlıktan sigortaya farklı sektörlerde blockchain

Blockchain yapısı itibari ile anti merkezcil; yani dağıtılmış, tek bir yerde olmayan ve herkese açık bir veri. Bu yapı, bilgiyi toplama ve depolama alanında da ufkumuzu değiştirdi. Blockchain, bilgilere ve kayıtlara kimin ne zaman eriştiğine dair otomatik kayıtlar tutabilir ve erişim izinlerini düzenleyebilir. Bu tür yaklaşımlar sağlık sektörü gibi sektörlerde bir kişiye ait bilgilerin, sadece gerekli olduğunda gerekli kişi tarafından ihtiyaç olan kısımlarının görülebilmesine olanak tanır. Ayrıca kimin ne zaman neyi gördüğünü de kayıt altında alabilir.

Günümüzde bu düzenlemeleri yapmak ve verilerin korunmasını sağlamak için farklı farklı sektörlerde milyonlara varan rakamlar harcanıyor. Sağlık kuruluşları, sigorta şirketleri, bankalar veri merkezlerinin güvenliğinden kendileri sorumlu ve çoğu kez de bu sorumlulukları yerine getiremediklerini görüyoruz.

Gelecekte

Önümüzde ki yıllarda blockchain; dijital iletişimlerin oluştuğu ve güvenlik altına alındığı ortamlar olmaya başlayacak. Dünyada büyük bankaların oluşturduğu konsorsiyumlar ve sigorta şirketlerinin birleşerek blok zinciri ile birbirlerine bağlanması söz konusu. Bunula birlikte bilgilerin ve belgelerin blockchainde depolanması, akıllı sözleşmelerin bu belgeleri kullanarak otonom hukuki kararlar verebilmesine ve uygulayabilmesine olanak tanıyacak. Sigorta poliçelerinin düzenlenmesinde ödemelerine kadar, sigorta sektöründe her alanda kararlar otonom bir şekilde verilebilir olacak. Aynı durum finans sektöründe kredilendirme içinde geçerli olacak. Bir çalışanın, birçok insanın finansal verilerine istediği gibi erişebildiği günümüz finans sisteminin temelinden değişmesine neden olacak.

Dünya çapında hükümetlerin, dijital varlıklar için oluşturulan bu private keylerin; oluşturulma, sahiplenilme, yenilenme gibi birçok alanına müdahil olmak veya düzenleme getirmek isteyeceklerinin sinyalleri gelmeye başladı. Blockchain ağında kimlerin hizmet vereceğini bile düzenlemek isteyebilirler.

Bilgi, artık daha farklı bir şekilde toplanıyor, depolanıyor ve güvenliği sağlanıyor. Bütün bu çalışmalar ve daha fazlası daha önceleri imkânsız gibi görünen farklı işlem ve iletişimlerin gerçekleşmesinin önünü açıyor. İnsan yükünü ve maliyetleri azaltıyor.

Kaynak: Webrazzi

Ethereum’dan Tüm Zamanlar Rekoru: 914 Dolar

Tahtını geçtiğimiz günlerde Ripple’a kaptıran Ethereum’da camianın yüreğine su serpen gelişme, dün kırılan tüm zamanlar rekoru oldu. Dün sabah saatlerinde bir ether token’inin fiyatı 914 dolara ulaştı. Haberi yayına hazırladığımız sırada ise ethereum yüzde 15.12’lik bir artışla 894 dolardan işlem görüyordu.

Bu yükseliş dalgasıyla birlikte ethereum fiyatı son bir ay içinde % 100’ün üzerinde bir büyüme kaydetti. Öyle ki, ethereum’un 1 Aralık 2017’deki fiyatı 440 dolar dolaylarındaydı. Ethereum’un gelişimini görmek adına kısa kısa notlarla kripto paranın geçmişini inceleyelim..

2017’nin Mayıs’ında ethereum fiyatı 200-400 dolar arasında dalgalanıyordu. Ethereum’un esas yükselişi Aralık ortalarına doğru gerçekleşti. Coinmarketcap verilerine göre bir önceki rekor 19 Aralık tarihinde kaydedilen 880 dolarlık fiyattı.

Tıpkı birçok kripto parada olduğu gibi ethereum da en büyük gelişimini 2017 yılında gösterdi. Ethereum fiyatına yıl bazında baktığımızda piyasa hacminin 698 milyon dolardan 86 milyar dolara çıktığını, yani ethereum’un yaklaşık 120 kat değerlendiğini görüyoruz. 1 Ocak 2017 itibariyle bir ether token’inin fiyatı yalnızca 8 dolardı.

Ethereum’un günlük işlem hacmi de zirveyi görürken, dünkü artışa özellikle Asya borsalarının etki ettiği görülüyor. Singapur merkezli Coinbene borsası 600 milyon dolarlık 24 saatlik işlem hacmi ile başı çekiyor ve işlemlerin % 11’inin gerçekleştiği borsa olarak öne çıkıyor. Hong Kong/Tokyo merkezli Binance’de de 360 milyon dolarlık büyük bir hacim göze çarpıyor. Güney Kore merkezli Bithumb, bu iki borsayı 340 milyon dolarla takip ediyor.

Ethereum’un dışında dün piyasanın genelindeki görülen yukarı yönlü fiyat hareketi kripto para yatırımcılarının yüzünü güldürdü. Öte yandan piyasadaki BTC hakimiyeti % 35.9 ile tarihin en düşük seviyesini gördü.

Kaynak: Cointelegraph

Winklevoss İkizleri Bitcoin’lerini Nasıl Saklıyor?

Kripto para piyasasında en sık yaşanan sorunlardan biri hiç süphesiz ki çalınan koinler. Eğer hırsızlar kişisel cüzdanınızdaki bakiyeleri kendi hesaplarına geçirirse başvurup şikayet edebileceğiniz bir kurum ne yazık ki bulunmuyor.

Eğer bu duruma düşmek istemeyen birileri varsa o da tam 120,000 Bitcoin’e sahip Winklevoss ikizleridir. Tabii kendileri bunun farkında oldukları için ikizler Bitcoin’lerinin başka adrese gönderilmesini sağlayan özel cüzdan kodunu bir kağıda yazmışlar ve kağıdı birkaç parçaya bölmüşler. Sonrasındaysa bu kağıtları ABD’nin farklı yerlerindeki banka kasalarında saklamaya başlamışlar…

Kararlı Olmak Önemli

Winklevoss ikizlerinin sahip olduğu en önemli özelliklerden biri kararlı bir düşünce yapısına sahip olmaları. Kürek çekme sporunda olimpik yarışçı olmak isteyen ikizler, 2008 yılında bu hayallerine kavuşmuş. Sonrasındaysa Mark Zuckerberg tarafından zor bir durumda bırakılsalar da ona karşı açtıkları dava sonucunda 65 milyon $ tazminat almışlar.

Akla gelen ilk soru tabii ki bu kadar parayla ne yaptıkları. Paranın tamamını bilmiyoruz, ancak tazminatın 11 milyon $’lık bir kısmıyla Bitcoin satın almışlar. Üstelik bu olay gerçekleştiğinde Bitcoin sadece 10$ gibi gülünç bir fiyata sahipmiş. Bunu duyan birçok insan Winklevoss’larla alay etmiş, ancak onlar Bitcoin’lerini uzunca bir süre saklamakta kararlı görünüyorlar. Sizlerin de tahmin edebileceği gibi bu kararlılık 2017 yılında onlara büyük bir servet kazandırdı. Bitcoin geçtiğimiz hafta göreceli olarak büyük bir düşüş yaşamış olsa da Winklevoss ikizlerinin sahip olduğu Bitcoin’lerin değerinin şu anda 1.5 milyar $’dan daha fazla olduğu tahmin ediliyor.

Tyler Winklevoss, ikizler ilk Bitcoin aldıklarında yüzlerine karşı gülenleri şöyle eleştiriyor:

“O gülüşleri ve alaycı sözleri alıp bize güç veren bir rüzgara çevirdik.”

Koinlerin Güvende Tutulması Şart

Kripto para dünyasının vahşi doğası birçok insan için heyecan verici olabilir, ancak aynı zamanda borsalara saldırıp kullanıcıların bakiyelerini çalmayı hedefleyen hacker’lara da büyük fırsat doğmuş durumda. Kardeşler sahip oldukları Bitcoin servetini korumakta oldukça kararlılar, hatta bunun için oldukça paranoyak önlemler bile almışlar.

Winklevoss ikizleri Bitcoin cüzdanlarının para göndermek için kullanılan kodlarını tek tek farklı kağıtlar üzerine yazdırmışlar. Sonrasındaysa bu kağıtları ufak parçalara ayırarak farklı zarflar içerisinde ABD’de bulunan çeşitli bankaların güvenli posta kutularına yollamışlar. Eğer bir hırsız bu Bitcoin’lere göz dikerse farklı bankalarda bulunan, kaç tane olduğu bile bilinmeyen güvenli posta kutularından kağıt parçalarını alıp tek tek birleştirmek zorunda kalacak.

Tabii bu kadar büyük bir servet sahibi olmayan bizler bu fikri oldukça uçuk bulabilir, ancak mükemmel bir fikir olduğu inkar edilemez. Bundan çıkarılması gereken önemli bir sonuç da var: Winklevoss ikizleri Bitcoin ve kripto paralarının geleceğini görmüş ve inanmışlar. Aslında kardeşlerin serveti bu gizli cüzdanların içindeki Bitcoin’lerle de bitmiyor. Kendileri Gemini adlı kripto para borsasını kurmuş ve borsada yaklaşık 350 milyon $’lık bakiyeleri varmış, üstelik bu bakiyenin büyük bir çoğunluğu Ethereum’da yatıyor. Winklevoss kardeşlerin fiyat iyice yükseldiği için Bitcoin’lerini satmak istediğini düşünebilirsiniz, ancak buna kesinlikle karşılar. Tyler Winklevoss şu şekilde bir açıklamada bulunmuştu:

“Bize göre Bitcoin Dünya üzerindeki en iyi yatırımlardan biri ve gelecek yıllarda da böyle olmaya devam edecek. Diyelim ki öyle olmadığı ortaya çıktı, ancak biz hayal kırıklığı içerisinde yaşamayı pişmanlık içerisinde yaşamaya tercih ederiz.”

Kaynak: Bitcoinist 

Kripto Para İşlemlerinin Yapılabildiği Dünyanın İlk Telefonu

Status adı verilen blockchain işlemleri yapan bir kripto para yazılımı yüklenmiş olarak piyasaya çıkacak olan Finney, kripto para işlemlerinin cihaz üzerinde yapılacağı ilk telefon olacak.

Blockchain teknolojileri sadece sanal dünya ile sınırlı değil. Bitcoin ve Ethereum gibi merkezi olmayan kripto para birimleri kuruluşu, donanım ürünleri üzerinde de uygulanıyor.

14.000$’lık Solarin adlı akıllı telefonun yapımcısı olan ‘Sirin Labs’ adlı firma, bu yıl içerisinde Finney adını verdiği, dünyanın ilk bütünüyle güvenli tek akıllı telefonu olacağını  iddia ettiği telefonun duyurusunu yapmıştı. Yani kriptografik paraları saklayabilecek kadar güvenli.

Sirin bugün yaptığı açıklamayla Finney’in mobil Ethereum sunucusu Status yüklü olarak piyasaya çıkacağını duyurdu. Söz konusu entegrasyonla hem Finney’in, hem de Status’un jetonlarının uyumlu olarak çalışması bekleniyor.

SNT adlı jetonlarının satışından 24 saatten az bir süre içerisinde 100 milyon dolardan fazla para toplayan Status, kendi çözümü üzerinde çalışmalar yapıyor. Söz konusu yazılım, açık kaynaklı bir mesajlaşma platformu ve mobil tarayıcısı olacak. Böylece kullanıcılar merkezi olmayan, Ethereum ağı üzerinde çalışan dApps uygulamalarıyla etkileşimde bulunabilecekler.

Yani Finney piyasaya çıktığında şifrelenmiş mesajlar, dijital para birimleri ve akıllı işlemler yapabilecek.

Status’un kurucularından Carl Bennetts “Bu teknolojiyi piyasaya çıkaracağımıza dair açık kaynaklı topluluğa taahhüdümüz var. Ethereum tabanlı yenilikleri daha ileri aşamaya taşımak ve dünya çapında insanların akıllı telefonlarında kullanılmaya başlanmalarını sağlamak için, sektörün liderleriyle iş birliği yapmaya devam edeceğiz” dedi.

Güvenli bir akıllı telefon ve Status adlı mesajlaşma ve tarayıcı platformundan oluşan bu kombinasyon, kullanıcıların ceplerinde taşıyacakları bütünüyle merkezi olmayan bir çözüm olacak olması nedeniyle muhakkak özendirici bir özelliğe sahip olacaktır.

Kaynak: Webtekno.com