Etiket arşivi: Blok zinciri

Coinbase, F2Pool ile Tarihi Gün İçin Bitcoin Blok Zincirine Mesaj Yerleştirdi!

Kripto para borsası Coinbase, madencilik havuzu F2Pool ile Bitcoin blok zincirine Coinbase’in Nasdaq’ta halka açıldığı tarihi günün anısına bir mesaj yerleştirdi.

Coinbase’in Nasdaq’ta doğrudan listelenmesinden sonra F2Pool’un çıkardığı ilk Bitcoin blokuna yazılan mesajda, New York Times’ın 10 Mart 2021 tarihli manşetine yer verildi.

679,187. bloka yazılan ve Bitcoin blok zincirinde sonsuza dek saklanacak olan mesaj şöyleydi:

“NYTimes 10/Mar/21 Temsilciler Meclisi, 1.9 milyon Dolarlık Pandemi Yardım Tasarısını Onayladı”

Bu mesaj, Coinbase’in halka açıldığı gün blok zincire yazılmasıyla önemli bir anlam yüklüyken aynı zamanda Bitcoin’in mucidi Satoshi Nakamoto’ya da bir selam niteliğinde.

Bilindiği üzere, Bitcoin’in ilk blokunda Nakamoto tarafından yerleştirilen ve 2008-2009 küresel ekonomik krizinin ortasında alternatif bir para biçimi yaratma niyetine atıfta bulunulan bir mesaj var. Bu mesaj, İngiltere’de yayın yapan The Times gazetesinin 3 Ocak 2009 tarihli manşetiydi:

“The Times 03/Oca/2009 Şansölye Bankalar için İkinci Kurtarma Planının Eşiğinde”

F2Pool’dan yapılan açıklamada, “Salgın yayılıyor ve krizin etkilerini hafifletmek için ekonomiyi canlandırma girişimi olarak para basmak yaygın bir şekilde kullanılıyor fakat para arzındaki artış, aynı zamanda enflasyonda da bir artışa yol açıyor. Bu bağlamda, kripto paranın geleneksel finansa karşı riskten kaçınma aracı olma olanakları daha belirgin hale geldi. Coinbase’in halka açılması, yatırımcıların kripto paraya olan güvenini gösteriyor ve ayrıca kripto paranın ana akıma doğru ilerlemesinde önemli bir adım.” denildi.

F2Pool tarafından Bitcoin blok zincirine yazılan mesaj

Kaynak: UzmanCoin

Kaliforniya Blok Zinciri Verilerini Yasal Olarak Tanıyacak

Bir Kaliforniya meclis üyesi tarafından verilen yasa tasarısı, eğer geçerse, Blockchain yani blok zinciri imzalarına ve akıllı sözleşmelerine ilişkin elektronik kayıtlar yasasında değişiklik öngörüyor.

Meclis üyesi Ian Calderon, geçtiğimiz hafta mecliste elektronik kayıtlar ve imzalara ilişkin yasanın blok zinciri ile alakalı olarak da genişletilmesini talep etti ve şunları söyledi:

“Blok zinciri teknoloji tarafından güvenceye alınmış kayıtlar da elektronik kayıt sayılmalıdır.”

Mevcut yasa, “bir kayıt ya da imza elektronik biçimde olduğundan yargıya etkisi reddedilemez çünkü elektronik olarak elde edilmiş ve bu şekilde kullanılmıştır.” şeklinde.

Yeni yasa ile gelen değişiklikle beraber, blok zincirindeki bir imzanın yasama organı vasıtasıyla ulaştırılması ve Vali Jerry Brown tarafından imzalanması halinde yasal olarak geçerli kabul edilebiliyor.

Benzer şekilde, blok zincir teknolojisi ile güvence altına alınan bir imza, elektronik bir imza olduğu belirtiyor ve belirli bir koşul sağlandığında hayata geçen sözleşmeler ile akıllı sözleşmeleri birleştirerek sözleşme kavramını güncelliyor.

Tasarı ayrıca blok zincirindeki veri depolama konusuna da değiniyor. Hükumetler arası ya da dış ticaretteki transferlerde, blok zincirlerini kullanarak kişisel bilgilerini gizlemek isteyenlerin de haklarını korumayı öneriyor.

Florida’daki temsilciler ise geçtiğimiz ay benzeri bir yasa çıkardılar. Ayrıca Arizona Eyaleti’nde de geçtiğimiz yıl geçen bir yasa ile birlikte blok zinciri verilerine ve akıllı sözleşmelere yasal bir zemin tanınmıştı.

Bununla birlikte, bu tür bir yasa tasarısının ABD’deki en büyük ekonomiye sahip eyalet olan Kaliforniya’da çıkarılacak olması da oldukça dikkat çekici.

Kaynak: CoinDesk

Blockchain’in İnsan Haklarına Katkısı

Blockchain aslında Bitcoin ve Ethereum gibi kripto para birimlerinin oluşmasını sağlayan bir teknoloji olarak hayatımıza girmiş olsa da bir finans aracı olmaktan çok daha fazlası olma yönünde bir hayli yol kat etti.

Ancak Blockchain ile ilgili bizi zorlayacak olan asıl şey, muhasebesel bir defter hizmeti olarak işlem görmesine rağmen, şeffaflığının az, sansüre dayalı ve rüşvet yemez bir sistemle ilerliyor olması.

Mali, siyasi ve kurumsal yolsuzluklarla mücadele konusunda toplumsal bir değer yaratıyor olması, insan haklarına da büyük katkı sağlayacağının işaretidir. Bu anlamda Blockchain’in, insan hakları alanında yaratabileceği potansiyel üzerine çoktan çalışmalara başlandı.

Bu konu özellikle, aşağıda belirttiğimiz alanlarda yaşanan gelişmelerle örneklendirilebilir:

1. Mülteci Krizinin Çözümüne Katkıda Bulunması

Bu yıl, Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Örgütü 10,000’den fazla Suriyeli mülteciye kriptografi temelli şifreli kartlar gönderdi. Kartlara yüklenmiş şekilde şifreli olarak kişilere özel gıda yardımı tanımlandı. Bu platform sayesinde binlerce mültecinin kriptografiyi kullanarak yiyecek yardımı almaları sağlandı.

BM Mülteci Komisyonu Üyesi Antonio Guterres’e göre, 2014 yılındaki Suriye krizi, çağımızın “acil insani yardım” kapsamındaki en büyük felaketi oldu. Bugün hala mülteci krizi küresel bazda büyümeye devam ediyor. Bu alana yoğun bir şekilde yatırım yapan yardım kuruluşları ile birlikte birçok ülke çözüm üretmek adına her gün çalışmaktalar.

Kriptografinin mülteci sorunuyla bağlantısı, yardım kartlarına doğrudan ve ilk elden erişim konusuyla sınırlı kalmıyor. Aynı zamanda onları uluslararası mülteci krizini çözmeye yönelik diyaloğa dahil etme hususunda da büyük bir adım atmış oluyor.

2. Dünya Çapında Yoksul Kesime Destek Olması

Mültecilere finansal yardım dağıtmak için kullanılan blockchain platformu, dünya genelinde yoksulluğu yok etmek için de çalışmalar yapmaktadır. Banka hesapları olmayan insanlar için blockchain, bir banka görevi görebilir. Mesela akıllı telefona erişim yapılan her yerde paraya da erişilebilir.

Buna ek olarak blockchain merkezi olmayan bir sistemdir. Merkezi sistemlerde olan kesintiler ve transfer ücretleri ya hiç olmaz ya da çok daha düşüktür. Kesintiler ve transfer ücretleri, uluslararası sosyo-ekonomik yapıyı kötü yönde etkiler. Çünkü gelişmekte olan ülkeler ve yatırımcılar için, dünyanın başka bir ucundaki bölgeye erişimde havale ücretleri engel teşkil eder.

Ayrıca yurt dışındaki aile üyelerine para gönderenler için de bir külfet yaratmaktadır. Ekonomi Analiz Bürosuna göre, geçen yıl Sahra güneyindeki Afrika ülkelerine para transfer maliyeti 30 milyar doları aştı. ABD dışındaki tüm transferlerin yıllık maliyeti ise 50 milyar doların üzerinde. Afrika ve diğer tüm ülkelere kripto para transfer işlemini yapan bir platform olan Bitpesa, blockchain’in özgür ekonomik hareket yaratma potansiyeline iyi bir örnek olacaktır.

Afrika’nın para göndermek için en pahalı kıta olduğunu düşünürsek bu gelişme son derece umut vericidir. Bu teknoloji küresel yoksulluğu azaltmada iki büyük değişkenle kendini var ediyor. Birincisi, göçmenler, geride kalan ailelerine para yollamak istediklerinde işleri kolaylaşır. İkincisi ise ulaşılması zor olan ülkelere ulaşmayı mümkün kılar. Bu durum başlı başına yoksulluğu azaltıcı bir potansiyel teşkil eder.

3. Seçmen Sahtekarlığını Önlemek

2016 yılındaki ABD seçimlerinden sonra siber güvenlik ve seçmen dolandırıcılığı konusu özellikle gündeme taşındı. Ancak 2016 yılında yaşanan bu gelişme, maalesef seçmen meşruiyeti sorununun ilk kez yaşandığı anlamına gelmiyor.

Seçmen dolandırıcılığı, üretken ve hesap verebilir demokrasi kavramı açısından çok kritik bir alan. Blockchain sistemi sahtekarlık yapılamayan bir elektronik oylama sistemi oluşturma yetisine sahip. Bu sistem seçmen kaydı esnasında sistemi güvence altına alabilir ve seçmen kayıtlarını sayabilir. Buna ek olarak oyların sonradan tahrif edilemeyecek şekilde işlem altına alınmasını garantileyebilir.

Tüm bunlara ek olarak blockchain kripto para birimlerinde devlet muhasebecisi gibi bir işlevle soygunculara karşı kalıcı ve kamuya açık bir oy sistemini birleştirebilir. Dünya genelinde daha eşit ve daha demokratik seçimlerin potansiyelini artırmak hepimiz açısından gelecek vaat ediyor. ABD’de “Oyumu Takip Ediyorum” adlı buna benzer bir çalışma çoktan başladı bile.

4. Devletin Verimliliğini Artırmak

Blockchain devletlerin kamu yararı, sağlık ve eğitim gibi sosyal alanlardaki işlevselliğini etkileyecektir. Örneğin, devletlerin süreçleri, yavaş, anlaşılması zor veya suistimale açık olabilmektedir. Blok zinciri, devletlerin her anlamda daha hızlı, daha verimli ve aktif olmasına imkan verebilir.

Dünya genelinde hastanelerde kullanılan modası geçmiş teknoloji ile hasta kayıtları ve tıbbi hastalıklar konusundaki işlemler gereksiz yük olabilmektedir. MedRec, sağlık alanında blockchain’in katkısına çok güzel bir örnektir. MIT Medya laboratuvarlarında kimlik doğrulama, gizlilik, hesap verebilirlik ve veri paylaşımı alanlarını yönetmek için blockchain kullanılmaktadır..

Blockchain ne teknoloji alanında ne de endüstriyel anlamda henüz tam anlamıyla bir yer edinmiş değil. Kurulu ve kanıtlanmış çözümlerden çok daha uzakta, hala gelişim aşamasında. Ancak insan haklarının en savunmasız alanları olan, yolsuzluk, mali eşitsizlik ve bilgiye erişim gibi konulara çözüm önerisi getirmesi umut verici. Şeffaflık üzerine uluslararası bir emsal oluşturarak -yakın zamanda standartları yükseltmesini de umuyoruz- teknolojik anlamdaki insan hakları açığının kapatılmasına katkıda bulunuyor.

Blockchain’in başlı başına bir unsur olarak, kişisel hak ve özgürlüklerin geliştirilmesi ve yoksulluğun giderilmesine ilaç olmasını beklemek haksızlık olsa da, bir teknoloji unsuru olarak kendisinden beklenemeyecek derecede katkı sunması bakımından takdirimizi almayı çoktan başardı.

Kaynak: Forbes